tag:blogger.com,1999:blog-15549264779806462382024-02-07T15:00:12.899-08:00MasaldanBir masaldan notlar...Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.comBlogger17125tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-58757007210732626172011-11-21T11:54:00.000-08:002011-11-21T11:54:32.175-08:00Turuncu...Sonbahar<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSgEy237SuLclRtJVRrq21_EyyOEcKbj4FUp7zROi8YBOH6bVprvG-H5Zm9h1BeDdYdJb0FzzDZZnEpDQmpcfLeyiAQLGzXl0zSTVz4VpzwoK8wTveqwjsl2rnyM24-mN2Ioehw4Pkme3t/s1600/TURUNCU.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSgEy237SuLclRtJVRrq21_EyyOEcKbj4FUp7zROi8YBOH6bVprvG-H5Zm9h1BeDdYdJb0FzzDZZnEpDQmpcfLeyiAQLGzXl0zSTVz4VpzwoK8wTveqwjsl2rnyM24-mN2Ioehw4Pkme3t/s320/TURUNCU.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Yakın bir zamana kadar ülkemizde dört mevsimin yaşandığını söyleyip durur, bununla da övünürdük. Dört mevsimin güzelliğini en çok Safranbolu-Amasra gezisini yaptığımız 29 Ekim tatilinde hissetmiştim. Safranbolu'dan Amasra'ya giderken geçtiğimiz yollarda gökyüzünün yeşille buluştuğu, yeşilin turuncuya geçişini adım adım görebildiğimiz manzara beni çok etkilemişti. İnsanın içini huzur dolduran ve ısıtan bir manzaraydı bu! Hele ki yolun sonunda Amasra'ya girişte denize tepeden bakarken yediğimiz kestanelerin o soğukta elimizi yakışı...tam bir kışa hazırlık manzarası idi.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bana bu manzarayı anımsatan renk ise turuncu! Kahverengi sonbahar rengi olmak için biraz mutsuz bir renk bence, geçişi anlatan bir renk ve hala sıcak bir şeyler olduğunu anımsatan bir ton olması ile turuncju tam da sonbahar rengi!</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Ne var ki artık turuncu yavaş yavaş hayatımızdan çıkıyor gibi...artık dört mevsim yaşayan bir ülke oluşumuzla övünemeyeceğiz gibi görünüyor. Eylül-Ekim aylarında hala yaz gibi hava sıcak, denize girilebiliyor, sonra birden montlar giyilerek kaloriferler yanıyor. Yani şöyle doya doya ince hırkalarla dışarıda otururken hafif ürpermek ve kahveyi yudumlamak havalarını yaşayamıyoruz.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Tüm bu sıcaktan soğuğa geçişi simgeleyen turuncu rengin sahibi havuç da sonbahar gibi bir sebze bence, isterse tatlı olur isterse tuzlu...Tatlı yaptığınızda da tadına doyum olmaz tuzlu yaptığınızda da...Benim sıkça yaptığım pratik ve lezzetli bir tarif, tam da sonbahar gibi yeşil-turuncu:)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Kabaklı Havuç Kavurması </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Malzemeler:</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">2 orta boy havuç</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">2 orta boy kabak</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">2 diş sarımsak</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1/2 sb. dövülmüş ceviz</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1/2 sb süzme yoğurt</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">2 yk. mayonez</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">tuz, z.yağı</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Yapılışı: Havuç ve kabak rendenin kalın tarafı ile rendelenir ve az z.yağında iyice sularını bırakıp çekinceye kadar kavrulur. Tamamen suyu bittiğinde ise ceviz eklenerek 5 dk daha kavrulur. Ocaktan alınan sebzeler soğuyunca içine dövülmüş sarımsak, çırpılmış yoğurt ve mayonez ile tuz eklenir, iyice karıştırılır. Servis zamanına kadar buzdolabında bekletilir. Çay saatlerinde veya yemeklerde aperatif olarak lezzetli bir tarif, mutlaka deneyin.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Afiyet olsun...</div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-25629910904197156742011-10-09T02:47:00.000-07:002011-10-09T02:47:48.662-07:00Karidesli Noodle ÇorbasıFarklı lezzetleri denemeyi çok severim, Uzak Doğu Mutfağı'ndan sushi, noodlelar, Meksika Mutfağı'ndan fajitalar vs. vs. hepsine bayılırım, mümkün olduğunca evde de denemeye çalışırım. Ne yazık ki özellikle de Uzak Doğu lezzetleri için gerekli malzemeler ülkemizde çok yaygın değil, bulduğunuzda da fiyatları pahalı oluyor ama buna da şükür diyoruz, 3-5 yıl öncesini düşününce...Yemek anlamında da her ne kadar fiyatlar hala herkesin rahatlıkla satınalabileceği seviyeye gelmediyse de en azından istendiğinde bulunabiliyor. Umarım kısa zaman içinde herkesin alabileceği, daha sık tüketilebilecek bir fiyat seviyesine gelmiş olur yabancı mutfaklar da.<br />
Şimdiye kadar stir-fry tarzı noodlelar yapmışlığım olsa da çorba olarak evde hiç denememiştim ama çorba formatına da bayılıyorum. O nedenle de bu defa çorba noodle yapayım dedim. Bir süre önce dondurulmuş karides almıştık BİM'den. Bir kaç farklı markette karides ve kalamar fiyatlarını araştırdım ve BİM'deki inanılmaz ucuzdu diğerlerine göre, biz de ondan aldık. Superfresh'in mahsulu...Ne var ki bu karidesler de resmen bit karides, o kadar küçük ki...Deniz mahsullerinin daha yaygın olduğu ülkelerde nefis jumbo karidesler bulunuyor, tabii ülkemizde de bu boyutta bulmak mümkündür ama onlar da ciddi pahalı oluyor. O nedenle daha irisini alıncaya kadar elimizdeki ile yetineceğiz, yapacak birşey yok:)<br />
<br />
Malzemeler:<br />
1/2 kabak(jülyen doğranmış)<br />
1 kırmızı biber(iri kare şeklinde doğranmış)<br />
1 kuru soğan(iri kare doğranmış)<br />
1/2 havuç(jülyen doğranmış)<br />
1 avuç kadar ince doğranmış kereviz sapı<br />
1 ceviz büyüklüğünde ince doğranmış zencefil(varsa taze, yoksa kuru)<br />
3-4 diş sarımsak<br />
1lt tavuk suyu veya tavuk bulyon<br />
1lt su<br />
1 sb. karides<br />
2 adet noodle<br />
2 yk. sıvıyağ<br />
2 yk. soya sosu<br />
<br />
Yapılışı: <br />
Karidesler 1lt su içerisinde haşlanır, haşlama işlemi tamamlanınca 2 adet noodle (pakette satılan hazır noodlelardan) bu suya eklenir ve noodlar da 10 dk kadar karideslerle birlikte haşlanır. Bu arada da başka bir tavaya yağı koyup soğan, sarımsak ve zencefili ekleyerek soğanlar yumuşayıncaya kadar kavuruyoruz, ardından havuç ve kırmızı biberleri ekliyoruz. En son kabakları ve kerevizleri de ekleyerek soya sosunu ilave ediyoruz. Karides ve noodleların olduğu suya varsa tavuk suyu yoksa bulyon ekledikten sonra su ile birlikte malzemeleri sebzelere ekliyoruz. Ben bulyon ve soya sosu kullandığım için tuza ihtiyaç duymadım. Bu iki malzeme de tuzlu olduğundan tadına bakıp gerekirse tuz ekleyebilirsiniz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJFAd3pm_OJyWOhoRulAG3ldx5WtC-tlXSR8BCPTOZUeFdUFvb7sHgW8ARDupSr2JLpuU-82vxX_mevSb-p6M4Vei9NLqX9AONTMG8Lz23WEIG__T6WvOILqpm3LIhwbQI2kmGRS9zBSuV/s1600/IMG_2848.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJFAd3pm_OJyWOhoRulAG3ldx5WtC-tlXSR8BCPTOZUeFdUFvb7sHgW8ARDupSr2JLpuU-82vxX_mevSb-p6M4Vei9NLqX9AONTMG8Lz23WEIG__T6WvOILqpm3LIhwbQI2kmGRS9zBSuV/s320/IMG_2848.JPG" width="320" /></a></div>Hem pratik hem de lezzetli bir tarif. Ben Cuma akşamı işten geldikten sonra yapmaya karar verdim ve 20dk içinde hazırdı. Bu arada ben kerevizi özellikle çorbalarda çok severim, bu yüzden de kereviz zamanı saplarını doğrayarak buzluğa koyarım ki elimin altında bulunsun. Bu çorbada kereviz ve zencefil çorbaya inanılmaz bir aroma katıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjISGC0eno0xnbkloDw84B4GJreK7ajUhcXfldeB1tRJ0vG8c8hCvRb1demI3F5uNddpMz1Px8xiiT4iPYKloi4-B8P_WjMfEt0dC8dN_XCdQPQtG9Sahh9aiYuEoIXdLOkL9XKfC54YF3M/s1600/IMG_2853.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjISGC0eno0xnbkloDw84B4GJreK7ajUhcXfldeB1tRJ0vG8c8hCvRb1demI3F5uNddpMz1Px8xiiT4iPYKloi4-B8P_WjMfEt0dC8dN_XCdQPQtG9Sahh9aiYuEoIXdLOkL9XKfC54YF3M/s320/IMG_2853.JPG" width="213" /></a></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-73451374531947352642011-10-01T10:07:00.000-07:002011-10-01T10:07:15.917-07:00Balık Menüsü<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkjxEQBDGoK-kLOIN7vaUtQevhtjQHLAHIqDY4i9scCZ3fGZt68BRhmA6W6da3KqU5GlI2IS93O84e6L6habEdi5DKtRx5yMoQpYeT2ZMlKTdBc1SE204hyphenhyphenAYE5VYhr-yFV1lH_mkrpb41/s1600/Bal%25C4%25B1k+Men.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="297" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkjxEQBDGoK-kLOIN7vaUtQevhtjQHLAHIqDY4i9scCZ3fGZt68BRhmA6W6da3KqU5GlI2IS93O84e6L6habEdi5DKtRx5yMoQpYeT2ZMlKTdBc1SE204hyphenhyphenAYE5VYhr-yFV1lH_mkrpb41/s320/Bal%25C4%25B1k+Men.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Balığın her türlüsüne ve her tür pişirme şekline bayılırım. Herkes gibi ben de koku nedeni ile tavada çok yapmasam da hazır pişmiş balık satan balıkçımız sayesinde kızartmadan da nasibimizi alıyoruz sezonda. Kendim pişirdiğimde ise daha çok ızgara ve fırın yöntemlerini kullanıyorum, özellikle de fırın. Patatesli, soğanlı fırında balık evde daha çok tercih edildiği için genellikle tüm balıkları bu şekilde yapıyorum. Akşam daha önce birlikte çalıştığım bir arkadaşım bize yemeğe gelecekti ve diyette olduğu için de ona sunduğum alternatiflerden balığı tercih etti. Balığı fırında patatesli, soğanlı yapınca yanında ekstra bir şey yenmiyor. Misafire de sadece balık vermemek için balığı sade yapıp yanına birkaç aperatif hazırlamayı tercih ettim ve şöyle bir menü oluştu;</div><div><br />
</div><div>Domates Çorbası </div><div>Kağıtta Çupra</div><div>Tereyağlı Patates</div><div>Közlenmiş Patlıcan</div><div>Fırında Tereyağlı Mantar</div><div>Yeşil Salata</div><div>Dondurmalı Browni</div><div><br />
</div><div>Balıkların yapılışı bu şekliyle çok basit ve lezzetli oldu. Balığı pişirme öncesi sadece bir sosa buladım ve yağlı pişirme kağıdına teker teker sararak fırına verdim. </div><div><br />
</div><div>Sos: </div><div>2-3 diş sarımsak</div><div>1/2 çay bardağı zeytinyağı</div><div>1/2 limon suyu</div><div>Biberiye, defne yaprağı</div><div>Tuz</div><div><br />
</div><div>Sarımsakları ezerek limon suyu, zeytinyağı ve biberiye ile karıştırdım. Balıkların içine, üstüne fırça ile sürdüm. Balıkları yağlı kağıda yerleştirirken de her bir balığın içine ve altına olmak üzere ikişer defne yaprağı koydum. Yağlı kağıdı balıklar içindeyken iki kenarından kıvırarak fırına yerleştirdim. 180 derecede 30 dk. kadar pişirdim. Bu malzemeler 3 çupra için yeterli geldi. Yanında közleyip limon-zeytinyağı ve sarımsakla karıştırdığım közlenmiş patlıcan, haşlanıp tereyağında çevrilmiş patates ve fırında tereyağı ile pişirilmiş mantarlarla servis ettim.</div><div><br />
</div><div>Öncesinde yaptığım domates çorbası da nefisti, yaz bitmeden tekrar denemek şart.</div><div><br />
</div><div><br />
</div><div>Domates Çorbası:</div><div>4 adet olgunlaşmış domates</div><div>1 sb tel şehriye</div><div>2 yk. sıvıyağ</div><div>2 lt sıcak su</div><div>Maydanoz, tuz</div><div><br />
</div><div>Domatesleri rendeleyerek tencereye alıyoruz ve orta ateşte pişiriyoruz, benim domatesler çok sulu olduğundan 10 dk yağ eklemeden pişirdim ve suyunu biraz çektirdim, ardından sıvıyağ ekleyerek 10 dk da bu şekilde kavurdum. Sonra sıcak suyu ve tel şehriyeyi ilave ettim, şehriyeler pişince de doğradığım maydanoz ve tuzu ekleyerek altını kapattım. Nefis ve basit bir çorba oldu.</div><div style="text-align: left;"> </div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-55205492050337811352011-09-19T11:23:00.000-07:002011-09-19T11:23:28.594-07:00Şeftalili Böğürtlenli CupKoskoca Ramazan geçti ve ben bir Ramazan menüsü yayınlayamadım! İftarlarımız olmadı mı, oldu, menüler hazırlamadık mı, hazırladık ama gel gelelim o kadar acele hazırlandı ve ezana son anda yetişti ki çoğunda fotoğraf dahi çekemedim.<br />
<br />
O zamanlardan kalma bir tatlı fotoğrafı buldum dosyamda, çok lezzetli ve pratik bir tatlı. Hatta o kadar lezzetli ki yemekte çok yediği için tok olan bir arkadaşım, küçük kupta yemekte ısrar edince, kendi tatlısından sonra eşimin tatlısını da yedi:)<br />
<br />
Yaz tamamen bitmeden denenmesi gereken bir tarif, ben de en kısa sürede tekrar farklı meyvelerle deneme yapacağım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVrjX9Eq-mqR4Fp8Ca_K3wQiwbTNnniHcR9s0iqbtwmuMnx3btwNdFHVCYLlGaOD_ngSHHSSOqo6gWj1kY-_xx2xFP2nnDDk-I9eP2BHMLt95Zcff-A-Rlv2wlHitH3blJ9bZS3iIkK5KQ/s1600/IMG_2171.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVrjX9Eq-mqR4Fp8Ca_K3wQiwbTNnniHcR9s0iqbtwmuMnx3btwNdFHVCYLlGaOD_ngSHHSSOqo6gWj1kY-_xx2xFP2nnDDk-I9eP2BHMLt95Zcff-A-Rlv2wlHitH3blJ9bZS3iIkK5KQ/s320/IMG_2171.JPG" width="213" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Şeftalili Böğürtlenli Cup</div><br />
Kek:<br />
4 büyük yumurta<br />
3 kahve f. şeker<br />
2 yemek k. süt<br />
3 yemek k. kakao<br />
3 fincan un<br />
1 pk.kabartma tozu<br />
<br />
Kreması:<br />
1 kg süt<br />
3,5 yemek k. un<br />
1,5 sb. toz şeker<br />
1 pk.labne peyniri<br />
<br />
Şeftali, böğürtlen, damla çikolata, dondurma.<br />
<br />
Bu kek tarifine bayılıyorum, hem yağsız hem de garanti bir kek. Süper kabarıyor, yumuşacık ve lezzetli! Klasik bir tiramisu keki aslında. Süngerimsi bir yapısı olduğu için süt veya kahve ile ıslattığınızda sonuç mükemmel oluyor. Neyse, reklamlardan sonra gelelim tarifine...Tarifi de çok basit, hepsini karıştırıp çırpıp hooop fırına...artık herkes biliyor önce şekerle yumurtayı çırp, sıvıları ayrı, kuruları ayrı karıştır, sonra yumurtaya ekleyince ahşap kaşıkla şöyle bir çevir vs. vs.... Ama bunları yapmasanız dahi sonuç gayet iyi olacaktır. Kek piştikten sonra keki ikiye bölerek bir parçasından kupun ağzı ile kestirerek yuvarlaklar elde ettim, diğer parçasını da ufaladım.<br />
Kreması için ise un, şeker ve sütü karıştırarak pişiriyoruz ve altı kapatılıp ılınınca da labne peyniri ilave edip iyice karıştırıyoruz.<br />
<div style="text-align: left;">Kuplara sırası ile en alta kek parçaları, üstüne 1 kaşık krema ve şeftali parçaları-böğürtlen-damla çikolata, sonra tekrar 1 kaşık krema ve tekrar kek...bunu kup doluncaya kadar tekrarlıyoruz ve en üste kapak gibi kestiğimiz keki koyup dolaba kaldırıyoruz. En az 1-2 saat dolapta durması gerekiyor ki bu arada keki ıslansın, malzemelerin lezzeti birbirine geçsin. Servis sırasında kupun en üstüne 1 kaşık dondurma koydum ve üstüne çikolata serperek servis yaptım.</div><div style="text-align: left;">Farklı meyvelerle denenebilecek süper bir tarif. Önceden buzluğa kaldırdığınız kek parçaları ve hatta çok sıkıştığınızda hazır kek bile kullanabilirsiniz.</div><div style="text-align: left;"><br />
</div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-24075952979498258022011-07-28T11:15:00.000-07:002011-07-28T11:15:38.528-07:00Yazlık Yemekler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bugün de menümüzde kolay yemekler vardı:) yazı bahane edip işten mi kaçıyorum yoksa:) köy eriştesini annem küçükken domatesle yapardı ve bayılırdım ama artık domateslerde mi tat yok, yoksa annemin yaptığı mı tatlı gelirdi bilmiyorum ama annemin yaptığı gibi olmuyor.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLaGohDZ99mBkeLWupmJUTcV6oBw63Zf2qYIixNOltfw47cUv2DJrUvcCWieloDJLD_THR36zHb46kVIRGXu59D3jKI86WKSndIo31hINfx5l_rjidyht8LvScCZOMeW9_7fAuCMvcZijs/s1600/IMG_2168.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLaGohDZ99mBkeLWupmJUTcV6oBw63Zf2qYIixNOltfw47cUv2DJrUvcCWieloDJLD_THR36zHb46kVIRGXu59D3jKI86WKSndIo31hINfx5l_rjidyht8LvScCZOMeW9_7fAuCMvcZijs/s320/IMG_2168.JPG" width="213" /></a></div> Daha önceki yazımda sözünü ettiğim semizotları soğan, domates ve pirinç ile güzelce pişirildi ve afiyetle yendi.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBaEfWyDCpsQY3Sv3_fIuaXFQ0B01HbwLFj4CRm6DcOtzScDK45ZXvaD2GOxSLJHQQFIaNIOVfx4ndBU4OWp85er9Ebn1QcYU2YVPBSWu5mAXpANwjSRczXkyDR2c0Uu3akJr4CXQ8l7oW/s1600/IMG_2169.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBaEfWyDCpsQY3Sv3_fIuaXFQ0B01HbwLFj4CRm6DcOtzScDK45ZXvaD2GOxSLJHQQFIaNIOVfx4ndBU4OWp85er9Ebn1QcYU2YVPBSWu5mAXpANwjSRczXkyDR2c0Uu3akJr4CXQ8l7oW/s320/IMG_2169.JPG" width="320" /></a></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-58985246130333605732011-07-27T11:42:00.000-07:002011-07-27T11:42:44.420-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBkUh5LZrVYfovNlw8aXL_11uKU1kLeRQFkWJfSwKrexY90Awq90IQfncPD0_HKokDfr8fMlJUllnC9UaEm716BLkS7tdm2Lvx5nCmfY68wzOOiLLCJdpcOUCkeaPsnpS8oP_UgLF8kc62/s1600/IMG_2162.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBkUh5LZrVYfovNlw8aXL_11uKU1kLeRQFkWJfSwKrexY90Awq90IQfncPD0_HKokDfr8fMlJUllnC9UaEm716BLkS7tdm2Lvx5nCmfY68wzOOiLLCJdpcOUCkeaPsnpS8oP_UgLF8kc62/s320/IMG_2162.JPG" width="213" /></a></div><div style="text-align: center;"> Yaz sofrası için pratik lezzetler; karışık kızartma, börülce salatası, tabbule ve buz gibi karpuzzz... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXlAM-ub3vUVE7LfbvQjpboRT1aCEyDWH7YPFTJgs0lkoZPS0KNsoavVHXP6YF5csX1sj7m1aTG3tGE9G040Uy3tQs_qmgWEGnFgfOc0GkSrAUr14kW6Xvx0rdZJiExNH70euQGkfcFr2v/s1600/IMG_2164.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXlAM-ub3vUVE7LfbvQjpboRT1aCEyDWH7YPFTJgs0lkoZPS0KNsoavVHXP6YF5csX1sj7m1aTG3tGE9G040Uy3tQs_qmgWEGnFgfOc0GkSrAUr14kW6Xvx0rdZJiExNH70euQGkfcFr2v/s320/IMG_2164.JPG" width="213" /></a></div><div style="text-align: center;"> Semizotlu tabbule</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrpVjRvuxvVrZfVvteJK7FZKgXUFFHFdG9u1FZket-PAyL7EXdD07TNr4Cjm13BdnZ4n1HHaA3PXghudPgNPl92m3ZoIQvMk3CF9wzFtuISWQPNA1genwn5GwhNmQn1leyhuBnSZLo1Bx5/s1600/IMG_2165.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrpVjRvuxvVrZfVvteJK7FZKgXUFFHFdG9u1FZket-PAyL7EXdD07TNr4Cjm13BdnZ4n1HHaA3PXghudPgNPl92m3ZoIQvMk3CF9wzFtuISWQPNA1genwn5GwhNmQn1leyhuBnSZLo1Bx5/s320/IMG_2165.JPG" width="320" /></a></div><div style="text-align: center;"> çıtır, taze bahçe börülcelerinden börülce salatası</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDCYr_vz2hY-fValTmvI5EgyPcZ_kH-Kwia2AaCGR5x-kQFJp_QH1rfcLDPzv7zsiRpehgaDT-ADW99jJCXd67FZkQeL_S_4jDWoU2UdXtRcV6TukwA6eOlPs46_eg0qP09tZvx-x3KHup/s1600/IMG_2166.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDCYr_vz2hY-fValTmvI5EgyPcZ_kH-Kwia2AaCGR5x-kQFJp_QH1rfcLDPzv7zsiRpehgaDT-ADW99jJCXd67FZkQeL_S_4jDWoU2UdXtRcV6TukwA6eOlPs46_eg0qP09tZvx-x3KHup/s320/IMG_2166.JPG" width="213" /></a></div><div style="text-align: center;"> annemin yetiştirdiği ve artık benim balkonumda yerleşik olarak bulunan maydanozlar</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvtuY1iVz0qAjWxawPViSJEnOWpxkcDwkncUp47OT7182ebYV2m9B3LUiYLAiMi8yTzz9xTggrvQk7EfDkZJwNHV5LThIEky16B3ToC7NsdNhnQNNoRfUnUw1hvHY_xhhSxcM5myWDHGe-/s1600/IMG_2167.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvtuY1iVz0qAjWxawPViSJEnOWpxkcDwkncUp47OT7182ebYV2m9B3LUiYLAiMi8yTzz9xTggrvQk7EfDkZJwNHV5LThIEky16B3ToC7NsdNhnQNNoRfUnUw1hvHY_xhhSxcM5myWDHGe-/s320/IMG_2167.JPG" width="320" /></a></div>köyden getirdiğimiz nevalelerden kalanlar... semizotları bu pozu verdikten sonra zeytinyağlı nefis bir yemek oldu, biberler de doğrandı ve buzluğa kış uykusuna yattı ki kuıın çıkıp kızarsınlar...Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-54460678189419621612011-07-26T01:47:00.001-07:002011-07-26T03:25:21.585-07:00Düştüysek Kalkarız!Allah'a şükür düşmedik, düşmeyiz de inş.:) ama bu şarkıyı dinlediğimde hep içimde bir umut, bir "ha gayret, daha iyisi için, neden olmasın" kelimeleri doğuyor. İşler kötü olmasa bile rutinlik de insanı bunaltıyor bazen, en azından beni.<br />
<br />
İnsanların herşey için belirli bir tatmin süresi var gibi gelir bana. Herhangi birşeyi çok isteyebilirsiniz fakat ona ulaştığınızda -eğer aynı tempoda/başarı seviyesinde/her anlamda rutinlikte- gidiyor ise bir süre sonra gözden düşer ve başlarsnız "offf, pofff, şöyle olsun, böyle olsun" demeye. Bu insanoğlunun tatminsizliği ile alakalı sanırım. Ne var ki o durumlarda her zaman yapamasam da "olsun, en kötüsü olsa ne olur ki" şeklinde düşünürüm. Gerçekten her zaman bizden daha zor durumda olan insanlar oluyor ve en kötü olduğumuz-en kötü şeyleri yaşadığımız zaman başarının/iyinin kaçınılmaz olduğu zamandır. O durum en kötüsü ise gerçekten daha kötüsü olamayacağı için ne olursa daha iyi olacaktır. Ayrıca o ruh halinde artık insan iyice çileden çıktığı için:) "delidir ne yapsa yeridir" ruh halidir ki herşey mübahtır! <br />
<br />
Nereden çıktı bu yazı bilmiyorum, sahi şarkıdan, buyrun o halde;<br />
<br />
<a href="http://www.dailymotion.com/video/xefjro_yonca-lodi-duytuysek-kalkaryz-2010_music">Düştüysek Kalkarız!</a><br />
<br />
Tabii tarif olmadan olmaz, herkes önce fotoğraf yayınlar tarif sonra gelir, bende tam tersi!<br />
Dün akşam sıcaklarda ne yiyeceğimizi düşünürken bir de üstüne işten gelip yemek hazırlama derdi eklenince pratik ve hafif birşeyler yapalım dedik. Şahsen sıcakta yağlı yemek düşüncesi bile midemi kaldırmaya yetiyor. Böylece köyden getirdiğimiz tazecik malzemeleri de değerlendirme fırsatı doğdu. Taze kabaklardan ve biberlerden kızartma yaptık, bir adet de evdeki patatesten ekledik yanına, ohh mis gibi yoğurtlu....<br />
<br />
İncecik börülcelerden börülce salatası yaptık. Börülcenin zeytinyağlısını da salatasını da çok severim. Genellikle Ege-Akdeniz taraflarında bilinen bir sebze olduğundan diğer bölgelerdeki insanlara değişik geliyor ve bilmediklerini görünce ilk başlarda bana da garip gelmişti. Börülceleri ayıklayıp yani başlarını kopartıp kırarak yıkadıktan sonra güzelce haşlıyoruz, diğer tarafta da sirke, sarımsak ve limonu karıştırıp sos hazırlıyoruz. Haşladığımız börülceleri sudan geçirip sosla karıştırdıktan sonra tuzunu da eklersek güzel bir yaz salatası hazır.<br />
<br />
Köyden gelirken saksı içerisinde maydanoz getirmiştim, annem sağolsun balkonda bu tip şeyler yetiştirmeyi ve dalından koparıp yemeyi sevdiğimi bildiği için bir saksıya maydanoz ekmiş. Ben de onları balkonumdaki domateslerin yanına koydum. Bir avuç maydanozu koparıp ince kıydım ve tabuleme ekledim. Tabule için yarım bardak ince bulgurun üstünü geçecek kadar sıcak suda bekletip yumuşamalarını sağladım. Ardından bulgura maydanoz dahil evde ne varsa ekledim ve tabii en son bol limon, nar ekşisi ve sızma...kırmızı biber, nane, domates, salatalık, ton balığı, yeşil biber...<br />
<br />
Hafif bir akşam yemeği hazır bile....Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-46321904115540212472011-07-04T00:53:00.000-07:002011-07-04T00:53:01.518-07:00Bir Pazartesi Daha...Sendromluk bir pazartesi daha başlıyor! Haftaya kötü başladığımda hiçbir iş yapmak istemiyorum, kimi zaman ise hafta başlıyor ve nasıl bittiğini anlamıyorum. Umarım bu hafta da hızlı geçer ama şimdilik gayet yavaş:((Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-85062085267829351422011-06-29T11:51:00.000-07:002011-06-29T11:51:47.482-07:00İş hayatı...kadınlar...kariyerYıllardır kadın-erkek eşitliği, kadınların da erkeklerle aynı eğitimi alması, aynı yüksek pozisyonlara gelmesi hepimizin gerçekleştirmeye çalıştığı bir amaçtı. Kadınlar evde tıkılı kalmasın, kendi geçimlerini sağlayabilsinler, "kendi ayakları üstünde durabilsinler" hepimizin uğraşı idi. Kendimizi kanıtlama, gösterme gereği duyuyorduk. Ta ki bugüne kadar! Artık yeter, eve dönmek istiyoruz isyanları yükselmeye başladı. Geçmişe dönüş mü var?<br />
<br />
Etrafımdaki hemen tüm iyi eğitimli arkadaşlarım "artık çalışmak istemiyorum, evde kalmak, çocuğumu büyütmek istiyorum" isyanlarındalar. Belki şimdiye kadar "çalışan, başarılı kadın" algısını oluşturmaya çalışmış ve başarınca doyuma ulaşmış olabiliriz veya hayatın(çalışmanın) zorluğunu görünce "amaaan, ben ne uğraşcam, kocam baksın, benim görevim evi çekip çevirmek" diyerek şimdiye kadar kabul etmediğimiz görevi sahiplenmek için can atar hale geldik:))Evet ağzımızın payını aldık!!!<br />
<br />
Ama bu bir gerçek, kim inkar ederse etsin, en azından benim çevrem açısından. Ben de doğal olarak kendimi zaman zaman isyan durumunda buluyorum. Bayanların daha duygusal olması ve iş hayatının acımasız olması kadınların belkide erkeklere göre daha çok yıpranmasına ve özellikle evli bayanların evle, çocukla ilgili bazı güzellikleri kaçırmasına neden oluyor. Bir de artık okul bitti, para kazanılabileceği görüldü, bu konuda bir tatmin oluştu. Ayrıca iyi eğitim alan bayanlar sadece kariyer anlamında değil hayat anlamında da daha bilinçli hale geldiği için ailesine daha fazla vakit ayırmak istiyor olabilir.<br />
<br />
Nedeni ne olursa olsun artık "eve dönüş"ün başladığı bir gerçek. Konu neden bu oldu, buralara geldi bilmiyorum, bana da çalışmak zor gelmeye başladı heralde artık:)) <br />
<br />
Bir tarif verip gidecektim oysa ki:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOXEo_9TLwiM9Th9Y2Dp6xt6jlwLCX5cdLc0Q0hnuOtHIUVm-T3yL0KX71oagi9qRZHzbaI5fv3VKtErAhx4M4pjyf7JVGjOCNxhXzQdnbpMgfxmtrC5eYz5fMcktVbp44raiD2lL41l4x/s1600/IMG_1671.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOXEo_9TLwiM9Th9Y2Dp6xt6jlwLCX5cdLc0Q0hnuOtHIUVm-T3yL0KX71oagi9qRZHzbaI5fv3VKtErAhx4M4pjyf7JVGjOCNxhXzQdnbpMgfxmtrC5eYz5fMcktVbp44raiD2lL41l4x/s320/IMG_1671.JPG" width="213" /></a></div>Biriken o kadar tarif var ki hangisini yazsam bilemiyorum.<br />
Benim de ilk defa denediğim ve bir sonraki denememde daha başarılı olacağına inandığım bir tarif...ama bu haliyle bile çikolata severlerin (benim gibi) yiyebildiği bir tarif.<br />
Geçtiğimiz haftalarda klasik Cuma servis muhabbeti içinde Arzu'dan aldığım bir tarifti bu. Biz özellikle Cuma günleri akşam işten dönerken Arzu'yla haftasonu ne yapacağımızın ön değerlendirmesini yaparız ki artık Arzu "ne yapacaksın" demiyor, "kim geliyor haftasonu" diyor. Gerçekten her haftasonu bir misafir oluyor. Geçtiğimiz bir haftasonu da arkadaşım eşiyle bize gelecekti, Arzu da bir arkadaşının yapıp kendilerine getirdiği bu pratik tarifi verdi. Gerçekten çok pratik bir tarif.<br />
<br />
Malzemeler;<br />
3 kaşık bal<br />
3 kaşık tereyağı<br />
3 kaşık kakao<br />
3 kaşık şeker<br />
Aldığı kadar kornfleks<br />
Mini kağıt kek kalıbı<br />
<br />
Yapılışı;<br />
<br />
Yayvan bir tavaya kornfleks hariç tüm malzemeleri koyup fokurdamaya başlayıncaya kadar tavada karıştırıyoruz. Fokurdamaya başladığı anda altını kapatın ki malzemeler yanma moduna geçmesin. Ocağı kapattığınız gibi hızla aldığı kadar kornfleksi malzemelerle iyice karıştırın. Kornfleks miktarı kakaolu karışımın tamamen bulaşacağı miktarda olmalıdır. Fakat ne az ne fazla, kakaolu harçla kornfleksler tam bir karışım olmalı, harç tavada fazladan kalmamalı. Bir diğer önemli nokta ise; bu işlemi hızla yapmak, çünkü baldan dolayı harç hemen katılaşabilir. Kornfleksle harcı hızla karıştırıp önceden açıp tezgaha sıraladığınız kek kalıplarının içine birer kaşık tatlı koyun ve soğumaya bırakın. İşte bu kadar! Hem basit, hem şık hem de bol çikolatalı, yummmyyy....Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-73199370436894050222011-06-26T09:03:00.000-07:002011-06-26T09:03:21.598-07:00Tariflere Devam...<div style="text-align: left;">Bol tarif deyip de tek bir tarifle siteden ayrılmak olmaz, değil mi? Tatlı ile başlamışken bir tatlı tarifi daha, hem pratik, hem lezzetli bir tarif. Cezerye! Fakat bu tarifi hep göz kararı yaptığım için malzemeler de göz kararı oluyor. Yine de kıvamına göre ve tercihe göre ayarlanabilir malzemeler olduğu için sorun olmayacaktır. Bu annemden öğrendiğim bir tarifti, ben de uzun süredir yapmamıştım. Geçtiğimiz haftalardan misafirim geleceği zaman annemden telefon edip tarifi aldım.</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTKXbsADPzXbjpTEBw_3qpT7LS6ciaW5IXZH3YmJbuyP_G5n2dW8y6zn1A1ANqooLwUJ-4Ygs4Afj2oTmJgkxSxz-YfqxcgtmzMJlfbxuRDtUdgDm2VVBpBGAk9mQm_aBHCiyHYxauGEZ0/s1600/IMG_1673.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTKXbsADPzXbjpTEBw_3qpT7LS6ciaW5IXZH3YmJbuyP_G5n2dW8y6zn1A1ANqooLwUJ-4Ygs4Afj2oTmJgkxSxz-YfqxcgtmzMJlfbxuRDtUdgDm2VVBpBGAk9mQm_aBHCiyHYxauGEZ0/s320/IMG_1673.JPG" width="213" /></a></div>Malzemeler;<br />
2-3 adet orta boy havuç<br />
1 sb. toz şeker<br />
1-1,5 paket pebitör bisküvi<br />
1 tk. tarçın<br />
1/2 sb. ceviz içi<br />
1 sb. hindistancevizi<br />
<br />
Yapılışı; Havuçlar rendelenir. Tercihe göre rendenin büyük veya küçük tarafı ile rendelenebilir. Ben son yaptığımda yarısını büyük, yarısını küçük tarafı ile rendeledim mesela. Rendelenen havuçların üzerinde elinizde ufaladığınız petibör bisküviler, tozşeker, kıyılmış ceviziçi ve tarçın eklenerek karıştırılır. Havuçlar suyunu bırakacağı için petibör bu suyu emerek malzemelerin hamur haline gelmesini sağlayacaktır. Hamurun kıvamı elinizle yuvarlanabilir kıvama geldiğinde elinizle ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yaparak hindistancevizine bulayın. Sonra isterseniz kürdan batırarak veya kürdansız servis tabağına dizin, yarım saat kadar buzdolabında bekletin ve nefis atıştırmalıklarınız hazır! Misafiriniz geleceği zaman menüyü zenginleştirmek amacı ile yapabileceğiniz bu küçük atıştırmalıklar menünüzün baştacı bile olmaya aday! Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-6662537233707450362011-06-26T06:22:00.000-07:002011-06-26T06:22:34.714-07:00Bol Tarif<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmD7KwGn_GW-cKqKv1PI7MQSQQvAocoAMsBcafhf6NmSyOyKxHTY_zevkiloXr-p8ZIRq3xINiSwgROkh7wbox0GMqGP6atQ-IL_qT7l-OPs2QkPuI83xZCM8GyMJL7DlBRyzFxI2ZsuPR/s1600/IMG_1661.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmD7KwGn_GW-cKqKv1PI7MQSQQvAocoAMsBcafhf6NmSyOyKxHTY_zevkiloXr-p8ZIRq3xINiSwgROkh7wbox0GMqGP6atQ-IL_qT7l-OPs2QkPuI83xZCM8GyMJL7DlBRyzFxI2ZsuPR/s320/IMG_1661.JPG" width="320" /></a>Bir sürü yeni-eski tarif denedim, bazılarının fotoğraflarını da çektim ama gel gelelim o fotoğrafları makineden bilgisayara atıp, tarif yayınlamak mümkün olmuyor. Sanırım bunun nedeni iş dışındaki zamanlarda misafir ağırlamam yani yeni tarifler oluşturmam:)) Sanırım yeni tarif şuan fırında iken ve evde kimse yokken bilgisayar başına geçmenin zamanı! </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Tatlı en son yenir ama bu tarif uzun süredir bilgisayarda bekleyen bir tarif ise hemen de yenilebilir:) Cheesecake konusunda henüz bir uzmanlığım yok hatta henüz 3 deneme falan yaptım sanırım. Ama artık paylaşma kıvamına geldi diye düşünüyorum. bu tarifi farklı sitelerdeki tarifleri ve uyarıları okuyarak bir araya getirdim. Ve şunu da söylemeliyim, bloglardaki tarifler kadar yorumlar da çok önemli. Neden mi? Mesela bir kişinin kullandığı malzeme, fırın vs. ile sizinki aynı olmayabilir ama bir kaç kişi deneyip de yorumlarını yazdığında kendi durumunuza daha yakın sonuçlar elde edebilir ve oluşabilecek olumsuzluklara hazırlıklı olabilirsiniz. Anlatılan tarifte herşey mükemmelken yorumlarda "ama benimki öyle olmadı"larla karşılaşabilir, önleminizi alabilirsiniz. Cheesecake'ten nerelere geldik, tarifimize geri dönelim. Al taban için klasik bisküvili tarif yerine <a href="http://cafefernando.com/turkce/cikolatali-cheesecake/">Cenk'in tarifini</a> kullanmayı tercih ettim, ama siz isterseniz kepekli bisküvi-tereyağ-şeker ile yapılan klasik tarifi de kullanabilirsiniz. Tabanı bisküvi ile yaptığımda kepekli bisküvi ile kakaolu bisküviyi karıştırıp içine tarçın da ekliyorum, daha lezzetli bir sonuç ortaya çıkıyor. Peynirli karışım için;</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">500gr labne peyniri</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">500gr süzme yoğut</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 kutu krema</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 su bardağı tozşeker</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">4 yumurta</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 limon suyu</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 limon kabuğu rendesi </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 pk. vanilya</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 çimdik tuz</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Üzerini süslemek için çilek ve bitter çikolata.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Yapılışı; krem peynir ve yoğurt şekerle krema kıvamını alıncaya kadar çırpılır. Bu arada şunu da ekleyeyim, Cenk'in tarifinde belirttiği gibi ben de krem peyniri havlu kağıt serdiğim süzgeçte 10 dk kadar süzdüm ki kıvamında sorun yaşamayayım. Çırpılan malzemenin içine krema, vanilya, limon kabuğu, limon suyu ve tuz eklenir, çırpılır. Yumurtalar her biri iyice çırpılarak tek tek eklenir. Tüm malzeme hazır hale gelince daha önce fırından çıkardığımız alt taban üstüne peynirli karışım dökülür, baloncuklar varsa bıçak ucuyla patlatılır ve içinde tüm malzemeler olan kalıp bir kaç kez tezgaha vurularak içindeki kabarcıkların tamamen yok olması sağlanır. Bu arada peynirli karışım dökülmeden önce kalıbın her tarafı alüminyum folyo ile sarılır, özellikle de kalıbın kenarları ile birleşen kısmında boşluk olmadan sarım yapılmalıdır. Fırın 160 dereceye ısıtılır, fırın tepsisinin içine sıcak su doldurulur ve kalıp da bu suyun içine oturtulur. Fırının kapağı açılmadan 30-40dk pişirilir. Cheesecake'in üstü hafif kızarmaya başladığında fırın kapatılır fakat kapağı açılmaz. Fırın soğuduktan sonra cheesecake fırından çıkarılır, ılıksa tezgahın üstünde tamamen soğutularak dolaba kaldırılır. Mümkünse bir gece dolapta bekler. Servis öncesi kalıptan çıkarılan tatlı servis tabağına alınır. Ben bu denememde bitter çikolatayı benmari usulü eritip temizlediğim çilekleri çikolataya batırarak tatlının üzerine yerleştirdim. Benim gibi kalın, gözü doyuran cheesecakelerden hoşlanıyorsanız mutlaka denemelisiniz. Limondan dolayı hafif bir mayhoşluk oluyor ki ben bunu çok seviyorum, siz bu mayhoşluğu istemezseniz limon eklemeye de bilirsiniz.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Afiyet, bal, şeker olsun! </div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-30709961036961531332011-05-05T23:17:00.000-07:002011-05-05T23:17:29.849-07:00Dönerci Celal Usta<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU93WpWrV5bIumIBPCHqfHaBeyKrPEfo7Mpjz4o4jVPGsQYqsxZQJsFEN8pgLZBYrMT2FZRFlww69imklujaZt09B-G-WX71eULQPe4UnOPTNHx1vhw9eg3lQBsQ56rpkD0MxtiJ-fqkW-/s1600/celalusta.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" j8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU93WpWrV5bIumIBPCHqfHaBeyKrPEfo7Mpjz4o4jVPGsQYqsxZQJsFEN8pgLZBYrMT2FZRFlww69imklujaZt09B-G-WX71eULQPe4UnOPTNHx1vhw9eg3lQBsQ56rpkD0MxtiJ-fqkW-/s200/celalusta.jpg" width="151" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bugün iş yerinden arkadaşlarla öğle yemeğinde dışarıya gitmeye karar verdik. Bazı arkadaşların daha önceden gidip memnun kaldığı Celal Usta’ya gidelim dedik. Ümraniye Atakent’te bir sokak arasında olmasına rağmen mekan inanılmaz kalabalıktı. Buradan da ne kadar müdavimi olduğu anlaşılıyordu. Öğle yemeği için Ümraniye civarında çalışanlar buraya üşüşmüş görünüyordu. Allah’tan servis de gayet hızlı da biz de gecikmeden yemeğimizi yedik. İskender’in de bulunduğu mekanda biz pide üstü ve pilav üstü döner yemeyi tercih ettik. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dönerle birlikte gelen lavaş çok ince ve güzeldi, pilava hiç ihtiyaç duymuyorsunuz. Eti de gayet lezzetli ve doyurucu... Daha önce aynı ekiple Maltepe’deki Ali Usta’ya gitmiştik, yapılan reklamlara dayanamayarak, fakat orada porsiyonlar küçüktü ve bana o kadar da lezzetli gelmemişti. Celal Usta’nın döneri hem lezzetli hem de doyurucu. Ayrıca yemekle birlikte aldığımız açık ayran ve yemek sonrası fırın sütlaç da gayet başarılı idi. Tekrar gidilecekler listesine eklendi bile. Gitmek isteyenler için Atakent Kiler’e çok yakın, adresi ise;</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Atakent mah. Reşitpaşa cad.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">47/1 Ümraniye</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tel: 0216 329 35 00</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Gidilesi, görülesi, yiyilesi bir yer…</span></span></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-29422648541745313182011-04-05T08:20:00.000-07:002011-04-05T08:20:23.160-07:00Faydalı Otlar, Şifalı Bitkiler Yazısı<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bazen doğada insanlara fazlasıyla yetecek çeşitte yiyecek olduğunu düşünüyorum. Ne var ki bundan birçoğumuz bihaberiz. Köye gidip de ot toplamaya çıktığımda gerçekten bir köy hayatı yaşadığımı hissediyorum. Gördüğüm yenilebilir otlar karşısında ise hayretimi saklayamıyorum. Üzerine basıp geçtiğimiz, diken diyerek çocukluğumuzda sopalarla saldırdığımız otlar meğerse ne kadar lezzetli, şifalı ve de kolay ulaşılabilirmiş.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ot toplamaya gitmek başlıbaşına bir seremoni gibidir. Hazırlık için giyilen eski püskü kıyafetler, başa bağlanan yazma, ısırgan toplanacaksa –ki olmazsa olmaz- kullanılacak eldiven veya benzer bir koruma malzemesi, otları sökmek için bıçak…Benim için bir diğer vazgeçilmez ise yolda ve ot toplama sırasında “piknik havası yaşamak için” götürülen atıştırmalıklar…</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ot toplama alanına traktörle gidildi ise illa ki yüyüyerek dönülmeli ama mutlaka yürünmeli ki dönüşte içilecek çaya iyice susansın.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">En son köye gidişimde havanın soğuk olmasına aldırmadan, bazı otlar soğuk havalarda olur ne de olsa, annemle çıktık yola, poşetler, bıçaklar, su ve tabii ki atıştırmalıklar… Bu defa babam götürdü bizi mera dediğimiz ve yeşilin çarşaf gibi serildiği düzlüğe. Başladık en bol, körpe otları aramaya. Annem eğildiği yerden hiç kalkmadan hızlı hızlı otları toplarken ben “ayakları hemen yorulan çömez” olarak ikide bir kalk, etrafı dolaş, yeni ot toplama bölgesi keşfet işlerine baktım. Babam bizi beklemekten yorulunca onu gönderdik ki dere boyundaki otları da kaçırmayalım, köye dönüş yolunda onları da bir kontrol edelim. Bu arada bizi yalnız bırakmayan kuşlar da hep birlikte otlara konup kalkarak rüzgar sesi çıkarıyor, birlikte gökyüzünde uyum içerisinde dans ediyorlardı. Şehirde bu hareketlerini hayranlıkla karşıladığımız bu minik kuşların hemen kafamızın üstünden havalanması, buna bu kadar yakından tanıklık etmek insana doğanın kucağında olduğunu hissetiriyordu. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu manzara karşısında otları topladıkça topluyor, annemin öncülüğünde yeni otlar keşfediyorduk. Artık yeteri miktarda ot topladığımıza kanaat getirdiğimizde poşetlerimizi aldığımız gibi dönüş yolundaki dere kenarına bakmaya, oradaki körpe ısırganlardan da mahrum kalmamaya niyetle yola çıkıyoruz. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Poşetler dolusu ısırgan, evelik ve daha adını öğrenemediğim farklı pişirme tekniklerinin uygulanacağı nice doğa harikası…kuşların sesi, doğanın sessizliği ve bolluğun şükrü ile dönüş yolundayız…</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu toplanan otların nasıl değerlendirildiği ise sonraki yazılarda…</span></span></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-7617204100518240452011-02-27T00:17:00.000-08:002011-02-27T00:19:13.197-08:00Dereotlu, Peynirli ve Havuçlu Poğaça<div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Bu poğaçayı işe giderken yol üstündeki bir pastaneden almıştım. Genelde özellikle poğaça türlerini pastaneden almayı tercih etmiyorum. Tabii burada sözünü ettiğim ev yapımı ürünler satmayan sokak aralarındaki kalitesi bilinmeyen ürünler satan pastaneler. Çünkü bu tip pastanelerdeki malzemeler aşırı yağlı oluyor. Fakat…bu poğaçayı görünce resmen “ev yapımı” diye bağırıyordu. Lezzeti de süperdi! Sonrasında bu tarifi internette ararken birkaç sitede tarifini gördüm ve karışık bir şeyler yaptım.</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Malzemeler:</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 çb. Yoğurt</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 çb. Sıvıyağ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">2 yumurta(bir tanesinin sarısı üstü için)</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">100 gr yumuşak margarin</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 havuç</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Yarım demek dereotu</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">2 yk beyaz peynir</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 pk. Kabartma tozu</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Tuz</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Aldığı Kadar un</span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Yapılışı: </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Öncelikle yumurta, yoğurt, sıvıyağ ve margarini karıştırıyoruz. Karışıma rendelenmiş havuç ve doğranmış dereotlarını ekliyoruz. Son olarak da un ile birlikte tuz ve kabartma tozunu ekleyerek karışımı yoğuruyoruz. Kulak memesi kıvamında oluncaya kadar unu ekleyelim. Ben neredeyse 2 çorba kasesi kadar un kullandım fakat unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamını ayarlamak önemli. </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">180<sup>o </sup>ayarladığımız fırında üzerine yumurta sarısı ve çörekotu sürdüğümüz poğaçalarımızı üzerleri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.</span></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-12562936350614403312011-01-31T11:08:00.000-08:002011-01-31T11:08:11.540-08:00Soğuk Günlerin Çorbası<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_0PQaG9uZMdf-8Pj_OhuyzXBYcb70akn_BRglqqUi_nLaQmxK07hLNVmdkqR5IVbl1rZM4nPmElZDTXFOxxXOXY1lf256NNybvMPhBhbkAsi5tHHttEdx3VdbydTJaZcqX1F0AtxeVBT-/s1600/so%25C4%259Fuk+g%25C3%25BCnlerin+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_0PQaG9uZMdf-8Pj_OhuyzXBYcb70akn_BRglqqUi_nLaQmxK07hLNVmdkqR5IVbl1rZM4nPmElZDTXFOxxXOXY1lf256NNybvMPhBhbkAsi5tHHttEdx3VdbydTJaZcqX1F0AtxeVBT-/s320/so%25C4%259Fuk+g%25C3%25BCnlerin+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" width="320" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_0PQaG9uZMdf-8Pj_OhuyzXBYcb70akn_BRglqqUi_nLaQmxK07hLNVmdkqR5IVbl1rZM4nPmElZDTXFOxxXOXY1lf256NNybvMPhBhbkAsi5tHHttEdx3VdbydTJaZcqX1F0AtxeVBT-/s1600/so%25C4%259Fuk+g%25C3%25BCnlerin+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></a></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman';"><span class="Apple-style-span" style="clear: left; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_0PQaG9uZMdf-8Pj_OhuyzXBYcb70akn_BRglqqUi_nLaQmxK07hLNVmdkqR5IVbl1rZM4nPmElZDTXFOxxXOXY1lf256NNybvMPhBhbkAsi5tHHttEdx3VdbydTJaZcqX1F0AtxeVBT-/s1600/so%25C4%259Fuk+g%25C3%25BCnlerin+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;">Bu çorbayı soğuk bir günde yaptığım için bu adı vermedim, gerçi çorbayı yaptığım gün hava soğuktu ama bana lezzeti “ bu lezzet tam kış çorbası lezzeti” dedirttiği için adı da böyle oldu.</a></span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman';"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-text-decorations-in-effect: none; clear: left; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_0PQaG9uZMdf-8Pj_OhuyzXBYcb70akn_BRglqqUi_nLaQmxK07hLNVmdkqR5IVbl1rZM4nPmElZDTXFOxxXOXY1lf256NNybvMPhBhbkAsi5tHHttEdx3VdbydTJaZcqX1F0AtxeVBT-/s1600/so%25C4%259Fuk+g%25C3%25BCnlerin+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: left;"></a></span></span>Merak ederdim nasıl olup da insanlar tarifleri uydurarak güzel şeyler ortaya çıkarıyor diye. Zaman zaman ben de denedim fakat sonuç genellikle hüsran oldu. Ta ki bu çorbayı yapıncaya kadar. Eşim zor beğenen ve her şeyi yemeyen biri olduğu için onun beğenmesi çoğu kişinin beğeneceğini de gösteriyor:)</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Bu çorbanın ortaya çıkması evde sebze olmadığını fark etmemle oldu. Çorba yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilemedim. Şehriyeli domates çorbası yapayım diye yola çıkmıştım ki kereviz gözüme çarptı, bakliyatta ekleyeyim dedim. O anda bir taraftan da hazırladığım köfteler için kıymanın çok olduğunu görünce ondan da biraz ekledim, ortaya karışık bir şeyler çıktı. Ama yoğun lezzetli bir karmaşa:)</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Soğuk Günlerin Çorbası</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Malzemeler:</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 çb. tel şehriye</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">½ çb. yeşil mercimek</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1-2 sap kereviz(ben bir kereviz meyvesinin tepesindeki tüm sapları ve yaprakları ekledim, ağız tadınıza göre miktarı ayarlayabilirsiniz)</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 yk. kıyma</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 yk. domates salçası</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">½ yk. biber salçası</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Sıvıyağ</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">3-4 sb. Su veya et suyu</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Yapılışı:</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Sıvıyağda salçaları ve kıymayı kavuruyoruz, suyu, doğradığımız kereviz saplarını ve mercimeği ekliyoruz, kaynamaya bırakıyoruz. Suyu kaynayıp mercimekler pişince içine şehriyeleri ekliyoruz. Şehriyeler pişince altını kapatalım ve limonla servis yapalım.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Gördüğünüz gibi yapılışı çok basit ve inanın çok aromatik ve lezzetli. Bu noktada kerevizin inanılmaz etkisi var. Hatta içinde kereviz olduğunu bilmeyen birisi çok fazla baharatlı bulabilir çorbayı. Biz kereviz saplarını neredeyse sadece turşularda kullanıyoruz fakat bu saplar o kadar aromatik ki yemeklere çok az bile atsanız lezzetini tahmin edemeyeceğiniz kadar değiştiriyor. Ülkemizde Amerikan kerevizi olarak bilinen kereviz sapları Amerika’da çiğ olarak ısırılarak veya çorbalara katılarak tüketilmektedir. Benim gördüğüm bu tip kerevizler sadece sap şeklinde yapraksız, uzun, sert ve sulu oluyor. Burada bu tip kerevize çok fazla rastlamıyoruz, daha çok turşu döneminde yapraklı çeşidi veya kereviz meyvesinin üstünde gördüğümüz kısa saplarla yetiniyoruz.</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Bence siz de kerevizle farklı lezzetleri denemelisiniz, aromasına hayran kalacaksınız. Ben kerevizi maydanoz ve dereotu gibi eğer hemen kullanmayacaksam doğrayıp buzluğa atıyorum, arada çıkarıp çorbalara ekliyorum.</span> </div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Görüşmek üzere...</span></div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-16881389249897675822011-01-23T11:35:00.000-08:002011-01-23T11:57:31.727-08:00Kestaneli Pilav<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><b><br />
</b></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOSq2vDDcdaRwmii8TtVDUhX2QcBEohMj4fWA-EwlgH9u-nYpi8EhnZkgJev0pi8fYkxHeo4GECYbGjRbWeDiO43-5-Gf4qrRi11JSjTRSn7sQEqLvmB8a4JLpppaTv5pB2N5UfIhhW_1u/s1600/kestaneli+pilav.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOSq2vDDcdaRwmii8TtVDUhX2QcBEohMj4fWA-EwlgH9u-nYpi8EhnZkgJev0pi8fYkxHeo4GECYbGjRbWeDiO43-5-Gf4qrRi11JSjTRSn7sQEqLvmB8a4JLpppaTv5pB2N5UfIhhW_1u/s320/kestaneli+pilav.JPG" width="320" /></span></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-size: small;"><br />
</span></td></tr>
</tbody></table><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span><br />
<div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kestane ile yapılan her şeye bayılırım, tatlısı-tuzlusu fark etmez, içinde kestane olması benim için yeterli. Kış aylarında kestane çıktığı andan gözden kayboluncaya kadar neredeyse her hafta ve hatta bazen her gün fırında kebabını yaparız. Bunları yazarken de kestane yediğimi söylesem sanırım fikir verir:) Kestaneyi bu kadar seven bir aile olunca kebabın farklı yöntemlerini deneyerek, bu konuda uzmanlaştığımızı söyleyebiliriz. Hatta eşim dışarıda seyyar olarak satılan kestaneleri yerinde inceleyip, onların nasıl olup da bu kadar açıldığı konusunda neredeyse tez hazırladıJ Bizim gibi kestane kebabı seven arkadaşlarla farklı kestane kebap yöntemlerimizi karşılaştırıp yarıştığımız da oluyor. Yani bizimki artık manyaklık derecesinde bir kestane aşkıJ </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kestane kebap hakkında bu kadar konuşup bizim denediğimiz yöntemi paylaşmamak olmaz heralde. Kestaneleri önce sıcak suda en az yarım saat bekletiyoruz. Zamanımız yoksa 15dk da beklettiğimiz olmuştur ama ideali yarım saat. Ardından kestaneleri yay şeklinde inceldiği bölümden çiziyoruz. Ne kadar çok çizersek o kadar iyi açılır. Sonrasında kestaneleri 180 derecede fırına veriyoruz. İşte bu kadar!</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Şimdi gelelim asıl tarifimize. Kestaneli pilav annemin bir tarif kitabında görüp de denediği bir tarifti. Tarifi halka açması ise bir bayramda oldu. Bayramda gelen konuklara kestaneli pilav ikram ettikten sonra artık her bayram “ kestaneli pilav yok mu?” sorusu ile karşılaşır olduk. 1,5-2 yıl önce Sn.Emine Beder bir projemizde yer almıştı. O zaman kendisine annemin kestaneli pilavından söz edince, tarifin kendisine ait olduğunu söylemişti. O nedenle bende o zamandan beri bir Emine Beder tarifi olarak bakıyorum tarife.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Bu tarif hem görüntüsü şık, hem de lezzetli bir sunuma imkan veriyor. Özel davetlerinizde mutlaka denemelisiniz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kestaneli pilav</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Malzemeler: </span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">1 adet tavuk göğsü</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">2 adet havuç</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Yarım kg kestane</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">2 sb pilavlık pirinç</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kuş üzümü,</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Dolmalık fıstık,</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Karabiber, tarçın, tuz</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">3sb tavuk suyu veya su</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Tereyağ,</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Sıvıyağ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Zeytinyağı</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Yapılışı:</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Öncelikle kestaneleri yarım saat kadar sıcak suda bekletip ardından çiziyoruz. Sonrasında bir teflon tavada kapağı kapalı olarak kebap yapıyoruz. Hazır olan kestaneleri mümkün olduğunca parçalamadan kabuklarından ayıklıyoruz ve bir kenara alıyoruz.</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Havuçları jülyen doğrayıp çok az sıvıyağda iyice kızartmadan soteliyoruz. Tavuk göğsünü haşlayıp ince uzun parçalara ayırıyoruz. Havuçlar gibi tavukları da ayrıca sıvıyağda çeviriyoruz. En son olarak da kestaneleri az sıvıyağda çeviriyoruz. Bu şekilde bu üç mazememiz ayrı ayrı hazırlanmış oluyor. Diğer tarafta zeytinyağı ve tereyağ karışımını eritip, önce dolmalık fıstıkları hafif kavuruyoruz ve pirinçleri ekliyoruz. Bu şekilde de hafif kavuruyoruz. Ben pilav yaparken pirinçleri mutlaka sıcak suda bekletirim. Ayrıca pilava biraz toz şeker(1 tatlı kaşığı kadar) ve birkaç damla da limon eklerim. (Annem limonun parlaklık verdiğini, toz şekerin de tel tel ayrışmaya yardımcı olduğunu söyler hep)</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Neyse tarifimize devam edelim…Pirinçler kavrulunca sıcak suda beklettiğimiz kuş üzümleri ve baharatlarımızı ekliyoruz, karıştırıp 3 bardak tavuk suyu veya normal suyu ekleyip pişmeye bırakıyoruz. Pilav pişerken ayrı bir tencerenin dibine kestaneleri diziyoruz, üzerine homojen bir şekilde önce havuçları, sonra tavuk etlerini yerleştiriyoruz. Pilav piştikten sonra demlenmeye bırakmadan hemen pilavı kestanelerin olduğu tencereye, malzemelerin üstüne döküyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Servis edeceğimiz zaman tencereyi dikkatli bir şekilde servis tepsimize ters çeviriyoruz ve tatataaammmmJ ….</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Bu şekilde pilavı görenler size kestaneleri pilavla birlikte nasıl pişirdiğiniz, bunların nasıl dağılmadan kaldığı gibi konularda sorular soracaklardır. Bu da işin sırrıJ</span></div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Afiyet olsun! </span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1554926477980646238.post-64295585038304465492011-01-17T10:46:00.000-08:002011-01-17T10:46:53.056-08:00Merhaba<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ9lka074rh8zwp6-dcYEE3CUxqsWO0ZtxP9pQZUm6ryDX6qwS6eOEpfTXk1JSb_FgNdtxXsXFtO5wTmMbZlIwDzM2InCoMMTtBwZPfpGqZNua_tYUo_kZbbNO9b2acAORW6HZqJtLARGK/s1600/sofra.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ9lka074rh8zwp6-dcYEE3CUxqsWO0ZtxP9pQZUm6ryDX6qwS6eOEpfTXk1JSb_FgNdtxXsXFtO5wTmMbZlIwDzM2InCoMMTtBwZPfpGqZNua_tYUo_kZbbNO9b2acAORW6HZqJtLARGK/s320/sofra.JPG" width="240" /></a><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Hep bir şeyi planlar, yapmak ister fakat bir türlü ya fırsat bulamaz ya da tembellik yaparsınız. İşte bu blogda aynı nedenlerden dolayı gecikti, şimdi hayata geçebildi. Bu işe kalkıştığımı söylediğim arkadaşlarım "nihayet" dediklerinde arkamda bir anlamda itici bir güç olarak görüp daha kararlı ilerledim. Bundan sonra sadece yemek değil, bir çok konuda paylaşımları burada gerçekleştireceğim. Ziyaretçisi bol, lezzetli bir blog olması dileğiyle...</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Fotoğraf Cumartesi akşamı evimizi ziyaret eden arkadaşlarımız için hazırladığımız sofradan, tarifler ise yakında! </span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Şimdilik menüdekileri vermekle yetineceğim;</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;"><br />
</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"></div><ul><li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Brokoli Çorbası</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Fırında Baharatlı Tavuk</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Fırında Sebze</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kestaneli Pilav</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Avokadolu Sebze Ruloları</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Tabbule</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Kuru Patlıcan-Biber-Domates Kavurması</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Havuçlu-Kabaklı Meze</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Tarator Sos Eşliğinde Karnıbahar Kızartması</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Salata</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif;">Çikolatalı Sufle</span></li>
</ul><br />
<div style="text-align: left;"><br />
</div>Hanımelihttp://www.blogger.com/profile/07070241359555408212noreply@blogger.com0