29 Haziran 2011 Çarşamba

İş hayatı...kadınlar...kariyer

Yıllardır kadın-erkek eşitliği, kadınların da erkeklerle aynı eğitimi alması, aynı yüksek pozisyonlara gelmesi hepimizin gerçekleştirmeye çalıştığı bir amaçtı. Kadınlar evde tıkılı kalmasın, kendi geçimlerini sağlayabilsinler, "kendi ayakları üstünde durabilsinler" hepimizin uğraşı idi. Kendimizi kanıtlama, gösterme gereği duyuyorduk. Ta ki bugüne kadar! Artık yeter, eve dönmek istiyoruz isyanları yükselmeye başladı. Geçmişe dönüş mü var?

Etrafımdaki hemen tüm iyi eğitimli arkadaşlarım "artık çalışmak istemiyorum, evde kalmak, çocuğumu büyütmek istiyorum" isyanlarındalar. Belki şimdiye kadar "çalışan, başarılı kadın" algısını oluşturmaya çalışmış ve başarınca doyuma ulaşmış olabiliriz veya hayatın(çalışmanın) zorluğunu görünce "amaaan, ben ne uğraşcam, kocam baksın, benim görevim evi çekip çevirmek" diyerek şimdiye kadar kabul etmediğimiz görevi sahiplenmek için can atar hale geldik:))Evet ağzımızın payını aldık!!!

Ama bu bir gerçek, kim inkar ederse etsin, en azından benim çevrem açısından. Ben de doğal olarak kendimi zaman zaman isyan durumunda buluyorum. Bayanların daha duygusal olması ve iş hayatının acımasız olması kadınların belkide erkeklere göre daha çok yıpranmasına ve özellikle evli bayanların evle, çocukla ilgili bazı güzellikleri kaçırmasına neden oluyor. Bir de artık okul bitti, para kazanılabileceği görüldü, bu konuda bir tatmin oluştu. Ayrıca iyi eğitim alan bayanlar sadece kariyer anlamında değil hayat anlamında da daha bilinçli hale geldiği için ailesine daha fazla vakit ayırmak istiyor olabilir.

Nedeni ne olursa olsun artık "eve dönüş"ün başladığı bir gerçek. Konu neden bu oldu, buralara geldi bilmiyorum, bana da çalışmak zor gelmeye başladı heralde artık:))

Bir tarif verip gidecektim oysa ki:)
Biriken o kadar tarif var ki hangisini yazsam bilemiyorum.
Benim de ilk defa denediğim ve bir sonraki denememde daha başarılı olacağına inandığım bir tarif...ama bu haliyle bile çikolata severlerin (benim gibi) yiyebildiği bir tarif.
Geçtiğimiz haftalarda klasik Cuma servis muhabbeti içinde Arzu'dan aldığım bir tarifti bu. Biz özellikle Cuma günleri akşam işten dönerken Arzu'yla haftasonu ne yapacağımızın ön değerlendirmesini yaparız ki artık Arzu "ne yapacaksın" demiyor, "kim geliyor haftasonu" diyor. Gerçekten her haftasonu bir misafir oluyor. Geçtiğimiz bir haftasonu da arkadaşım eşiyle bize gelecekti, Arzu da bir arkadaşının yapıp kendilerine getirdiği bu pratik tarifi verdi. Gerçekten çok pratik bir tarif.

Malzemeler;
3 kaşık bal
3 kaşık tereyağı
3 kaşık kakao
3 kaşık şeker
Aldığı kadar kornfleks
Mini kağıt kek kalıbı

Yapılışı;

Yayvan bir tavaya kornfleks hariç tüm malzemeleri koyup fokurdamaya başlayıncaya kadar tavada karıştırıyoruz. Fokurdamaya başladığı anda altını kapatın ki malzemeler yanma moduna geçmesin. Ocağı kapattığınız gibi hızla aldığı kadar kornfleksi malzemelerle iyice karıştırın. Kornfleks miktarı kakaolu karışımın tamamen bulaşacağı miktarda olmalıdır. Fakat ne az ne fazla, kakaolu harçla kornfleksler tam bir karışım olmalı, harç tavada fazladan kalmamalı. Bir diğer önemli nokta ise; bu işlemi hızla yapmak, çünkü baldan dolayı harç hemen katılaşabilir. Kornfleksle harcı hızla karıştırıp önceden açıp tezgaha sıraladığınız kek kalıplarının içine birer kaşık tatlı koyun ve soğumaya bırakın. İşte bu kadar! Hem basit, hem şık hem de bol çikolatalı, yummmyyy....

26 Haziran 2011 Pazar

Tariflere Devam...

Bol tarif deyip de tek bir tarifle siteden ayrılmak olmaz, değil mi? Tatlı ile başlamışken bir tatlı tarifi daha, hem pratik, hem lezzetli bir tarif. Cezerye! Fakat bu tarifi hep göz kararı yaptığım için malzemeler de göz kararı oluyor. Yine de kıvamına göre ve tercihe göre ayarlanabilir malzemeler olduğu için sorun olmayacaktır. Bu annemden öğrendiğim bir tarifti, ben de uzun süredir yapmamıştım. Geçtiğimiz haftalardan misafirim geleceği zaman annemden telefon edip tarifi aldım.

Malzemeler;
2-3 adet orta boy havuç
1 sb. toz şeker
1-1,5 paket pebitör bisküvi
1 tk. tarçın
1/2 sb. ceviz içi
1 sb. hindistancevizi

Yapılışı; Havuçlar rendelenir. Tercihe göre rendenin büyük veya küçük tarafı ile rendelenebilir. Ben son yaptığımda yarısını büyük, yarısını küçük tarafı ile rendeledim mesela. Rendelenen havuçların üzerinde elinizde ufaladığınız petibör bisküviler, tozşeker, kıyılmış ceviziçi ve tarçın eklenerek karıştırılır. Havuçlar suyunu bırakacağı için petibör bu suyu emerek malzemelerin hamur haline gelmesini sağlayacaktır. Hamurun kıvamı elinizle yuvarlanabilir kıvama geldiğinde elinizle ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yaparak hindistancevizine bulayın. Sonra isterseniz kürdan batırarak veya kürdansız servis tabağına dizin, yarım saat kadar buzdolabında bekletin ve nefis atıştırmalıklarınız hazır! Misafiriniz geleceği zaman menüyü zenginleştirmek amacı ile yapabileceğiniz bu küçük atıştırmalıklar menünüzün baştacı bile olmaya aday!  

Bol Tarif

Bir sürü yeni-eski tarif denedim, bazılarının fotoğraflarını da çektim ama gel gelelim o fotoğrafları makineden bilgisayara atıp, tarif yayınlamak mümkün olmuyor. Sanırım bunun nedeni iş dışındaki zamanlarda misafir ağırlamam yani yeni tarifler oluşturmam:)) Sanırım yeni tarif şuan fırında iken ve evde kimse yokken bilgisayar başına geçmenin zamanı! 
Tatlı en son yenir ama bu tarif uzun süredir bilgisayarda bekleyen bir tarif ise hemen de yenilebilir:) Cheesecake konusunda henüz bir uzmanlığım yok hatta henüz 3 deneme falan yaptım sanırım. Ama artık paylaşma kıvamına geldi diye düşünüyorum. bu tarifi farklı sitelerdeki tarifleri ve uyarıları okuyarak bir araya getirdim. Ve şunu da söylemeliyim, bloglardaki tarifler kadar yorumlar da çok önemli. Neden mi? Mesela bir kişinin kullandığı malzeme, fırın vs. ile sizinki aynı olmayabilir ama bir kaç kişi deneyip de yorumlarını yazdığında kendi durumunuza daha yakın sonuçlar elde edebilir ve oluşabilecek olumsuzluklara hazırlıklı olabilirsiniz. Anlatılan tarifte herşey mükemmelken yorumlarda "ama benimki öyle olmadı"larla karşılaşabilir, önleminizi alabilirsiniz. Cheesecake'ten nerelere geldik, tarifimize geri dönelim. Al taban için klasik bisküvili tarif yerine Cenk'in tarifini kullanmayı tercih ettim, ama siz isterseniz kepekli bisküvi-tereyağ-şeker ile yapılan klasik tarifi de kullanabilirsiniz. Tabanı bisküvi ile yaptığımda kepekli bisküvi ile kakaolu bisküviyi karıştırıp içine tarçın da ekliyorum, daha lezzetli bir sonuç ortaya çıkıyor. Peynirli karışım için;

500gr labne peyniri
500gr süzme yoğut
1 kutu krema
1 su bardağı tozşeker
4 yumurta
1 limon suyu
1 limon kabuğu rendesi 
1 pk. vanilya
1 çimdik tuz
Üzerini süslemek için çilek ve bitter çikolata.

Yapılışı; krem peynir ve yoğurt şekerle krema kıvamını alıncaya kadar çırpılır. Bu arada şunu da ekleyeyim, Cenk'in tarifinde belirttiği gibi ben de krem peyniri havlu kağıt serdiğim süzgeçte 10 dk kadar süzdüm ki kıvamında sorun yaşamayayım. Çırpılan malzemenin içine krema, vanilya, limon kabuğu, limon suyu ve tuz eklenir, çırpılır. Yumurtalar her biri iyice çırpılarak tek tek eklenir. Tüm malzeme hazır hale gelince daha önce fırından çıkardığımız alt taban üstüne peynirli karışım dökülür, baloncuklar varsa bıçak ucuyla patlatılır ve içinde tüm malzemeler olan kalıp bir kaç kez tezgaha vurularak içindeki kabarcıkların tamamen yok olması sağlanır. Bu arada peynirli karışım dökülmeden önce kalıbın her tarafı alüminyum folyo ile sarılır, özellikle de kalıbın kenarları ile birleşen kısmında boşluk olmadan sarım yapılmalıdır. Fırın 160 dereceye ısıtılır, fırın tepsisinin içine sıcak su doldurulur ve kalıp da bu suyun içine oturtulur. Fırının kapağı açılmadan 30-40dk pişirilir. Cheesecake'in üstü hafif kızarmaya başladığında fırın kapatılır fakat kapağı açılmaz. Fırın soğuduktan sonra cheesecake fırından çıkarılır, ılıksa tezgahın üstünde tamamen soğutularak dolaba kaldırılır. Mümkünse bir gece dolapta bekler. Servis öncesi kalıptan çıkarılan tatlı servis tabağına alınır. Ben bu denememde bitter çikolatayı benmari usulü eritip temizlediğim çilekleri çikolataya batırarak tatlının üzerine yerleştirdim. Benim gibi  kalın, gözü doyuran cheesecakelerden hoşlanıyorsanız mutlaka denemelisiniz. Limondan dolayı hafif bir mayhoşluk oluyor ki ben bunu çok seviyorum, siz bu mayhoşluğu istemezseniz limon eklemeye de bilirsiniz.

Afiyet, bal, şeker olsun!